Köken bölümündeki yaşanan olaylardan 2 yıl öncesi.
Aki evinde yemek yerken bir yandan da Arahora Zamide Terebi adlı kanal açık. Bu kanal Arahora'nın ilk devlet kanalı olup, işletenleri ise Akiko ve Aimi Kamikaze'nin annesi olan Bara Kamikaze'dir.
Arahora Zamide Terebi: Arahora Resmi Televizyonu
Aki kanalda bir haberi dinlerken, ağzında bir lokma var. Bu lokmayı yutmak üzereyken, haber kanalındaki bir spiker;

• Bimodi Da Zeya'da bugün yeni yapıldı. Fabrikayı yapan mühendisler ve prenses Bara kürsüden.
  

Bara ve diğer insanlar, Bimodi Da Zeya'nın önündeler.
Bara heyecanla; bugünden itibaren güzel ülkemiz olan Arahora Pirusesi Miyomi Zeka artık dışarıya bağımlılığını azaltacağız. Bu Arahora için yapılan ilk yatırımdır.
Spiker sakince;

• Diye bir açıklamada bulundu. Arkasından prenses Bara açıklamalarına şöyle devam etti.
  

Bara heyecanla;

• Ülkemi seviyor ve hizmet etmek içinde can atıyorum. Ülkenin ilk prensesi olarak benden sonra gelen kuşakların bu ülkeye ve insanlığa iyi hizmet etmeleri için öğüt veriyorum. Kızlar için bir önerim var. Lütfen kimsenin sizi kullanıp köşeye atılmanıza asla müsaade etmeyin.
  

Spiker sakince;

• Dedikten sonra ülkenin diğer meselelerini konuşmaya devam etti.
  

Bara gece mavi, uzun saçlı ve beyaz göz rengine sahip birisidir. Spiker ise, sarı saçlı ve kısa saçlıdır. Göz rengi ise mavidir.
Aki evinden sakince;

• Bu mekanı kendime oyuncak edebilirim. Böylece ilk kuklamı olan kişiyi de çok rahatça bir şekilde kullanabilirim.
  

Aki yemeğini yedikten sonra hazırlanır ve çalıştığı yere gider. Çalıştığı yerde işlerini yaparken, bir anda aklına fikir gelir.
Bilim Laboratuvarı'nda 6 kişi aynı odada çalışmakta. Aki içinden;

• İnsanların davranış biçimlerini test etmek kadar sıkıcı bir şey yok. Ben niye o test sırasında ortalığı karıştırmıyorum ki. Bizimkiler söylemesem iyi olacak.
  

Oradan sarı kafalı kız Aki'nin daldığını görünce alaycı bir tavırla;

• Aki-san, senin kafanda ne dönüyor?
  

Aki düşünerek içinden;

• Yalan söyle aksi halde ben buradan şutlanırım. Planıma sadık kalmalıyım. Gülümse.
  

Daha sonra sakince;

• Hiç bir şey. Sadece insanların davranış biçimlerini incelemek için can atıyorum.
  

Mavi kafalı erkek sakince;

• Senin zaman zaman dalman beni geriyor, Aki-san.
  

Aki gülümser ve arkasından sakince;

• Sakin ol.
  

İçinden;

• Hepinizi cehenneme postalayacağım. Muahahaha.
  

Arkasından akşam olur ve laboratuvardan çıkar. Fabrikanın yerini öğrenmek için işlek bir caddeye gider. Bu caddedeki bir lokantada yemeğini yer. Aynı zamanda insanları da dinlemeyi de eksik etmez.
Mekandaki bir gece mavisi uzun saçlı bir kız ve kumral saçlı bir erkek yandaki masada otururlar.
O kız sakince;

• Bugün prensesin açtığı fabrika güzel gözüküyor.
  

O erkek sakince;

• Prensesin açtığı yerleri de kendisini de sevmem.
  

O kız sinirlice;

• Nankör.
  

O erkek sakince;

• Nankör oldum öyle mi?
  

O kız ağlayarak;

• Konuşma benimle.
  

O erkek sinirlice;

• O fabrikada çalışıyorsun diye mi prensesi seviyorsun?
  

O kız bağırarak;

• Bitti.
  

Arkasından gözyaşları içerisinde hızla masadan kalkarken, o erkek hiçbir şey yapmadan söylenerek oturur. Aki bunu görünce içinden;

• Gizlice takip edeyim, bu fabrikayı bulmam lazım.
  

Aki o kızı takip ederek fabrikaya kadar gider. Fabrikayı görünce içinden;

• Tam istediğim gibi bir mekan. Lyoka'yı buraya yapacağım.
  

Günümüz
Fabrikada yüzlerce Ayuka Manaya modelleri var. Her model birbirinden farksızdır. Dünkü Ayuka Manaya gelemeyince sinyal yoluyla, ilk sıradaki modeli aktif eder. İlk modeldeki Ayuka Manaya, diğer bozuk olanı bulmaya gider. Onu bulunca aktifleştirmeye çalışır ama beceremez. Sonra duygusuzca;

• Seni aptal. Hafızanı alıyorum. Zaten tenekeden bir farkın kalmamış senin.
  

Arkasından ellerini uzatarak eski Ayuka Manaya'dan hafızayı çalar ve arkasından iki eliyle hızla yere fırlatır. Arkasından yanına yaklaşarak;

• Prensesin hafızasından ufak bir parça çalmışsın ama neden kaçmadın hemen?
  

Sonra sağ eliyle sol yüzüne tokat atarak;

• Kaçmadığın için boks bilen eleman seni güzel bir dövmüş. Gerçi önceden de hırpalanmışsın.
  

Arkasından aynı şekilde tekrar yüzüne tokat atarak;

• Anlaşılan sen salaksın. Prenseslerin hafızalarına erişerek ne yapacaktın?
  

Sonra sakince;

• Aptallığında bir sınırı olur. Prenseslerden birisinin hafızasına canikoyu sok. Diğerini de çalmaya çalış. Eğer iş ayyukaya çıkarsa hiçbir şekilde buradan sağ çıkamayız gerizekâlı.
  

Arkasından iki eliyle, o eski Ayuka Manaya'yı sağ elinden tutarak fabrikaya getirir. Sonra o makineyi parçalar.
O sırada Nosa evinde oturma odasında korkarak oturur ve içinden;

• Umarım bizim peşimize düşmezler.
  

Zinoki sakince;

• Yüzündeki korku ifadesi de ne?
  

Nosa ağlayarak;

• Anne, prensesler bizim o fabrikaya gittiğimizi anladı.
  

Zinoki sinirlice;

• Prenses o fabrikanın belirli girişlerini izliyor. Bırakalım da bilsin yani.
  

Nosa sakince;

• Anne, biz ne yapacağız?
  

Zinoki sakince;

• Prenseslerin sizin peşine düşmemesi için dua et.
  

Nosa sakince;

• Bize karşı Ayhan'ı tehdit etmek için kullanacak.
  

Zinoki sinirlenerek;

• Ayhan şu ortopedi engellisi olan ve hayatta hiç bir vasfı olmayan çocuk.
  

Nosa ağlayarak;

• Anne o masum.
  

Zinoki sakinleşince;

• Aptalsın kızım. Önündeki düşmanlarla uğraşmaktan prensesleri kızdırmayı hesap edemedin. Yine de.
  

Derin bir nefes aldıktan sonra Nosa'nın yüzüne bakarak;

• Sil şu göz yaşlarını. Bir plana ihtiyacımız var ama biraz daha canikolar hakkında bilgiler toplamamız lazım. Bu canikoların çalışma şeklini ve zayıf noktalarını öğrenebilirsek, prenseslere karşı büyük kozumuz olacak.
  

Nosa göz yaşlarını elleriyle siler ve sakinleşince;

• Tamam anneciğim. Biraz bilgim var. Canikoların zayıf noktası o kişiye zarar verirsek hemen çıkmasıdır.
  

Zinoki sakince;

• O zaman bunun açığını hem prenseslere ve hem de düşmanlara fark etmemelerini sağlamalıyız. Yoksa bunu bize karşı bile kullanabilir.
  

Nosa sakince;

• Vaka'ya karşı kullandı Aki.
  

Zinoki sinirlenecekken, içinden;
[list][*]Öfkelenmenin zamanı değil.

16. Bölüm Sonu

Ayuka Manaya iki hafta boyunca fabrikasında kendi halinde takılmakta. Ayuka Manaya içinden;

• Son zamanlarda ülkeyi karıştıran eski aptal ben. Düşmanla birebir savaşmaya çalışmış. Haliyle her seferinde kendi canından bir parçasını feda etmiştir. Ben ise, bu sefer şehirdeki insanları kullanarak bunlarla dolaylı yoldan savaşacağım. Prenses Akiko'dan aldığım hafızayı taratsam iyi olacak. Aki denen döl israfında bir bilgi yok.
  

Ayuka Manaya yere oturup arkasından hafıza tarama sistemini aktif hale getirir. Tarama sırasında;

• C:/Brain/Ayuka Manaya/
  

5 saniye sonra;

• Hafızaya erişiliyor...
  

5 saniye daha sonra;

• Akiko Kamikaze klasörü bulunuyor...
  

5 saniyecik daha;

• Akiko Kamikaze klasörü bulundu...
  
• Açılıyor...
  

Ayuka Manaya çaldığı hafızadaki klasörü açar ve hafızası çalınmadan 3 gün önceki olayı konuşarak anlatır.
Akiko Kamikaze, Aimi Kamikaze ve Vesika Minopa bir hastane odasındadır. Hastanedeki bir odada konuşmaya başlar bu kızlar. Aimi ve Akiko koltukta otururken, Vesika ise kendi sarı renkli sandalyesinde oturur. Vesika, sarı ve arkası upuzun bir saçlı ve yeşil gözlü bir kızdır. Arahora Akiyoka'ya göre Vesika sözcüğü, göl demektir.
Akiko sakince;

• Son günlerde giderlerin gelirlerini karşılamıyor, Vesika. Bir sorun mu var?
  

Vesika sakince;

• Son günlerde, insanlar daha az hastalanıyor prensesim. Ayrıca o yasaklı fabrikadaki artıkların azalması, ülkemizin havasını daha solunabilir yaptı.
  

Aimi sakince;

• O zaman bu şekilde devam edebiliriz. İnsanların kanser olmasını istemiyoruz.
  

Akiko gülümseyerek;

• Hastanelerin aktif olması için hasta lazım. Hastalar içinde hastalık gerekiyor. Hastalık içinse direnci zayıflatan bir içecek ve yiyecek lazım.
  

Vesika sakince;

• Prensesim, insanların hasta olmasını istemem. Benim amacım, hastalananları kökten iyileştirmektir.
  

Akiko ayağa kalkar ve sağ eliyle Vesika'nın sol omzuna bastırır. Sinirli bir şekilde;

• Ben para istiyorum, bu ülkenin hastanelerini yapan benim ve benim istediğim şekilde hareket edeceksin. Eğer yapamam dersen, seni şimdi tutsak ederim.
  

Aimi sinirlenerek;

• Zorbalama.
  

Akiko o kızın omzunu bırakır ve yerine geçer oturur. Sakinleştikten sonra;

• Şimdi bu ülkenin prensesi olarak, şu fabrika denen yerde neler dönüyor araştıracaksın?
  

Vesika korkarak;

• Yapmazsam.
  

Akiko sol koluyla sağ belindekinden kılıcını çekerek çıkartır. Bunu gören Aimi sağ eliyle durdurur. Sinirlice;

• Sen bunu yapacak son kişi olmalısın ikizim. İndir şu kılıcı.
  

Vesika göz yaşları içerisinde;

• Merhamet et prensesim. Dediklerini araştıracağım.
  

Günümüz.
Ayuka Manaya duygusuzca;

• Demek bu ülkenin prensesi parayı biraz fazla seviyor. O zaman bunu kendi aleyhime kullanacağım.
  

Arkasından Ayuka Manaya odasındaki canikolardan birisini seçer ve ona sakince;

• Senin görevin hastane ortamını ayağa kaldırmak olacak Vesika Minopa. Senin istediğin insan sağlığı iken, prensesin istediği para.
  

Caniko hemen gizli yerlerden Miyomi Lerıci'ye doğru gider. Vesika'nın beynine girer. Beyin fonksiyonlarına erişir ve tüm sistemi çökertir. Vesika oradan çıkar ve prenseslerin mekanlarına doğru gider.
Prensesler mekanında gündelik işlerini yaparlar. Vesika o mekana vardığında akşam olur. Zaten iki mekan arasında 300 metre vardır yada yoktur. Oldukça kısadır.
Vesika bağırarak;

• Prenses zebanisi, beni öldürmek istiyordun. Gel al canımı.
  

Oradaki gençlerden birisi bu olayı YotibiTerebi sitesi üzerinde canlı açar.
Akiko bu sesi duymuş olacak ki kılıcı ile odasındaki pencereyi açar.
Akiko sinirlice;

• Ne istiyorsun Vesika? Ölüm mü, yaşam mı? Yoksa kellene ödül mü koyduralım?
  

Vesika zıplayarak prensesin penceresine doğru gelir.
Akiko endişelenerek;

• Bu nasıl mümkün olabilir?
  

Vesika alayca;

• Olur. Seni öldürmek istiyorum.
  

• Alayca: Alaya alırcasına veya dalga geçercesine demek için böyle yazdım.
  

Akiko kılıcı iki eliyle sağdan sola doğru döndürür ve sinirlice;

• Öl.
  

Vesika zıplar ve sonra alayca;

• Sende.
  

Vesika zıpladıktan sonra sol ayağıyla Akiko'nun sağ dirseğinin üzerine değdirir. Arkasından, sola doğru iterek prensesin kalp bölgesine doğru değdirerek yere serer. Sonra alayca;

• Ölmediğine sevin. İnsanların sağlığı ile oynarsan beni karşında bulursun.
  

Akiko öfkelenir ve ayağa kalkarak;

• Güvenlik.
  

Güvenlik içeriye gelmeden önce Vesika pencereden atlamadan önce sakince;

• Benimle geliyorsun.
  

Akiko tam cevap verecekken, Vesika koşar ve Akiko'nun sağ elini tutarak kendine doğru çekerek sarılmasını sağlar. Arkasından onu sıkıca tutarak aşağıya atlar.
O sırada Ayuka Manaya sakince;

• Aferin. Sırada o bebelerde. Şimdi ülkenin mobil ağına sızmam lazım.
  

Bir kaç dakika sonra.
Ayuka Manaya sakince;

• Gerek yok, prensesin hafızasına sahibim. Şifresini de biliyordur bu mobil ağının.
  

Ayuka Manaya duygusuzca;

• Prenseslerin dosyalarına eriş. Dosya bulundu ve veri deposu için ayrılan dosyaya eriş. Şifre: ariyoka4701.
  

Ayuka Manaya gülümser ve bu şifre ile Nosa'nın yaşadığı bir yerin ağına erişir.
Aynı saatlerde, Nosa evinde telefondan oyun oynarken birden isimsiz birisi canlı yayını atar.
Nosa oyunu kapatır ve yayını izler ve sakince;

• Prensesi kurtar mı demek istiyorsunuz?
  

Daha sonra öfke ile;

• Lanet olsun.
  

Nosa koşarak prenses sarayın önüne gelir ve canlı yayındaki olay yerine yaklaşınca sakince;

• Sakin olun bayan, canikonun etkisindesiniz.
  

Akiko sinirlice;

• Kurtarsana beni.
  

Nosa gülümseyerek;

• Prensesim onu oyala.
  

Nosa cep telefonunu çıkartır ve cebindeki kablo ile adını bilmediği kızın beynine erişmek için arkasından dolanmaya çalışır.
Akiko hâlâ rehindir ve sakince;

• Senin amacını da anlıyorum ama ülkedeki sağlık sistemin boş olması da hoş değil.
  

Vesika sinirlice;

• Beni zerre anlamıyorsun. Hatta anlamak bile istemiyorsun.
  

Çok geçmeden Nosa arkasına varır. O kabloyu Vesika'nın sol ayağındaki diz kapağın 15 - 30 cm. aşağısından kabloyu bağlar ve ona;

• sudo caniko pirogirami caniko-delete.sh
  

Vesika yere yığılırken, Akiko hemen onun sağ elinden yavaştan kendini çeker. Canikoyu temizleyince Vesika kendine gelir. 17. bölümün sonu.

Yutokiba sitesini işleten Fiyoke Yutokiba evinde oturuyor. Internette sitesini incelerken kendi kendine sakince;

• Son günlerde sitemi büyütüyorum ama hâlâ prensesler onaylamadı sitemi.
  

Fiyoke aslında beyaz kısa saçlı ve sarı göz rengine sahip bir erkektir.
Arkasından telefonu çalar arayan sevgilisi olan Aako Hayabusa'dır. Aako, yeşil arkasından uzun ve yanları tokalar ile bağlı saçlı, koyu mavi gözlü bir kızdır. Aako Osaka topraklarında yaşamakta.
Fiyoke telefonu eline alır ve aramaya olumlu cevap verir. Fiyoke sakince;

• Sevgilim, Arahora'yı seviyorum ama prensesler projemi neden onaylamıyor anlamıyorum? Japonya da olsaydım daha iyi ve hızlı olurdu bu tip işler.
  

Aako sakince;

• Prensesleriniz, belki vur kaç olayları dönmesin diye projeleri 1 yıl geçince onaylıyor olabilir.
  

Fiyoke üzülerek;

• Böyle yaparak da çok projeyi geri tepiyor.
  

Aako gülümseyerek;

• Belki böylesi daha doğrudur.
  

Fiyoke sakinleşince;

• Tamam. Senin dediğin gibi olsun.
  

Telefonu kapatır.
Ertesi sabah, kapısına prenseslerden bir mektup gelir.
Fiyoke yatağından kalkar, odası klasik bir insan odasından hiç farkı yok. Fiyoke üzerini değiştirip odasından çıkar ve mutfağa yönelince yiyecek yemeğinin bittiğini görünce kendi kendine sitem ederek;

• Artık açlıktan bayılacağım. Siteyi yaptım ama hâlâ cebime para bile girmedi.
  

Arkasından dışarı kapıya yönelir ve kapıyı açınca yerde bir mektup görür. Mektubun prenseslerin imzası olduğunu ve kendi adını yazdığını da. Fiyoke içinden;

• Sonunda istediğim mektup geldi. Çok bekletmeniz dışında büyük sorun yok. Peki ya, onaylanmaz ise.
  

Biraz yutkunur ve hemen eğilerek sağ eliyle almaya karar verir. Mektubu alır almaz hemen evin oturma odasına geçerek, hemen koltuğa oturur. Koltukta hemen mektubunu sağ eliyle tutarak sol eliyle açar. Mektupta;

• Selam Fiyoke Yutokiba. Senin hikâye yazma site olan Yutokiba'yı inceledik. İnceleme sırasında büyümesi için herhangi bir engel olmadığına karar verildi. İlk yatırımcınız da biz olacağız.
  

Fiyoke mektubu okuyunca sevinçten havaya uçmak üzereyken, bir telefon gelir. Telefonu açar ve arayan Ayhan'dır.
Ayhan sakince;

• Dur o mektup sahte.
  

Fiyoke sinirlice;

• Sen nereden biliyorsun onun sahte olduğunu?
  

Ayhan sakince;

• Senin siteyi inceledim. Güzel ama prenseslerin istekleri var. Sitede yazı yazmak için bir kurallar sayfası yok. Prensesler bunu asla onaylamayacak, birisi seni fena kullanıyor.
  

Fiyoke sinirlenerek;

• Sen ne?
  

Ayhan lafı keserek;

• Çok yazmasın kapatıyorum.
  

Ayhan telefonu kapatır. Fiyoke sinirlenecek iken siteye girer ve prenseslerden birisi olan Aimi üye olur. Aimi'nin kullanıcı adı BishoujoPrincess'tir. Bunu gören Fiyoke içinden;

• Lanet eleman, bunu nasıl anladın?
  

Aimi siteyi gezmeye devam ederken, Yutokibariyoka üyesine yazar. Mesaj içeriği;

• Selam Yutokiba. Ben prenses Aimi Kamikaze. Siteyi inceledim ve izledim. Size 48 saat daha şans veriyorum, en kısa zamanda hikâye yazma kuralları eklemelisiniz. Aksi halde siteyi engellemek zorunda kalacağım.
  

Bu arada Arahora'da Dünyadaki sosyal medyaların tamamı kapalıdır. Bu kuralcılık tavrından dolayı, prensesler kendi sosyal medyasını aktif etti. Ve evet bizim bildiğimiz video izleme siteleri de buna dahildir.
Fiyoke sinirlenir ve içinden;

• Bu saçmalıktan sıkıldım.
  

Fiyoke öfkesi ile dışarı çıkar. Dışarıda yemek yerken, Nosa onu görür. Onun yanına oturur ve sakince;

• Sorun ne Fiyoke?
  

Nosa ise evden sıkıldıkça gittiği bir lokantası var. Oraya gider.
Fiyoke üzülerek;

• Prenses benimle kafa buluyor. Sitede kurallar yok dedi.
  

Nosa sakince;

• Kurallar çok boğucu olabiliyor Fiyoke.
  

Fiyoke sakinleşince;

• Teşekkür ederim.
  

O sırada Ayuka Manaya mekanında ve bilgisayar başında, sakince;

• Demek prensesler bu site işine çok karışıyor. Bakalım Nosa, izlendiğini ne zaman anlayacak?
  

Ayuka Manaya ayağa kalkar ve canikoların yanına gelir ve sakince;

• Caniko, bugünün kurbanı şunun soy adını da bulayım.
  

Tekrar bilgisayarına oturur ve sakince;

• Fiyoke'nin soy adını bulayım.
  

Bilgisayardan Nosa'nın telefonun içine erişerek Fiyoke'nin soy adını da öğrenir. Arkasından tekrar kalkar ve sakince;

• Fiyoke Yutokiba'nın beynine erişiyorsun. TokaOS kullanıyor ve erişince Nosa'yı bırakıp prenses Aimi'yi alıp buraya getiriyorsun.
  

Caniko oradan çıkarak Nosa ve Fiyoke'nin olduğu mekana gelir. Fiyoke'yi bulur ve beynine erişir. Fiyoke koşarak o mekandan kaçar. Bunu gören Nosa sinirlenerek;

• Bugün benim koşacak enerjim yok.
  

Nosa telefonunu cebinden çıkartır ve Vakayı arar. Vaka odasında bilgisayarda oyun oynar. Telefonu ise sehpanın üzerinde duruyor. Vaka bilgisayar masasından iner ve telefonunu alır, hiç bekletmeden açarak;

• Buyur, prensesim.
  

Nosa sakince;

• Prenseslerin sarayına koş.
  

Vaka sesini çıkarmadan telefonunu kapatır. O da koşmaya başlar. Mekana varınca Fiyoke sinirlice;

• İn aşağıya Aimi.
  

Vaka yaklaşır ve tekvando hareketi ile hızlıca Fiyoke'ye saldırır. Bunu gören Fiyoke kendini geri atarak;

• Burada tek tekvando sporunu yapan sen değilsin.
  

İkili tekvando sporuyla birbirlerine zarar verirler. Belirli zaman geçince, ikili yorulmaya başlarlar. Vaka nefes nefese kalarak;

• Sen ne istiyorsun?
  

Fiyoke de aynı durumda;

• Sitemin açılmasını.
  

Vaka sakinleşince;

• İstersen bana göster.
  

Fiyoke sinirlenir ve uçan tekmeyi basacakken, Aimi pencereden dışarıya çıkarak;

• Bu mekana bugünden itibaren canikolu kimseyi almayacağız. Bu canikoyu bulan sistem yapacağız. Ona zarar vereyim deme.
  

Vaka şaşırır ve ona bakarak;

• Prensesim, sizi ele geçirmesine rağmen, nasıl unutmadınız?
  

Aimi bağırarak;

• Güvenlik ikisini de yakala ama Vaka'ya güç uygulamayın.
  

Vaka yere oturur, yakalanma pozisyonu yaparken Fiyoke kaçar. Bunu gören Aimi ok ve yayı odasından alır ve Fiyoke'nin sağ omzuna hedef alarak vurur. Fiyoke yere düşerken, caniko tam kaçacakken, Vaka onu tutmayı dener ama tutamadan kaçar. Aimi bağırarak;
[list][*]Etrafım tembel dolu.

18. bölüm sonu

Aradan birkaç dakika geçti. Fiyoke omzundaki ok yüzünden yaralandı ve bir miktar kan kaybetti. Aimi ve Vaka onu uyandırmaya çalıştı ama nafile. Hemen doktor gelip onu ambulans arabasına bindirdiler ve onu hastaneye götürdüler.
Yarın

Fiyoke gözlerini açtı ve kendisini hastanede buldu. Hemen hemşire geldi ve
Fiyokenin durumunu sordu:

• Fiyoke-san, iyi misiniz?
  

Fiyoke sakince;

• Evet, iyiyim. Dün ne oldu?
  

Hemşire sakince:

• Prenses Aimi sizin okla omzunuza vurdu. Ve bayılmıştınız. Neyse ki ciddi derecede kan kaybetmediniz. Şu anda iyi durumdasınız. Taburcu olabilirsiniz.
  

Fiyoke Taburcu olduktan sonra arkadaşı Vaka telaşla;

• İyi misin, bir şey oldu mu?
  

Fiyoke hayır dermişcesine kafasını salladı ve birlikte kendi evine gittiler. Fiyoke eve geldiğinde aklına bir şey gelir. Telaşla;

• Eyvah! Unutmuşum siteye kuralları eklemeliyim! Yoksa sitem onaylanmayacak. Sen git istersen Vaka.
  

Vaka sakince;

• Emin misin?
  

Fiyoke sakince;

• Evet. Sıkıntı yok.
  

Vaka Fiyokenin evinden çıktı ve kendi evine doğru gitti.
Bir kaç gün sonra

Ayuka Manaya artık bu canikoların bir kere yere düştüğünde hafızasından çıkmasından bıktı usandı.
Ayuka Manaya sakince;

• Artık bu canikoların hızlı şekilde mağlup olacaklarsa ben canikoları ne yapacağım?
  

Ayuka Manaya sevinçle;

• Buldum! Canikolara özel bir kodlama yapacağım.
  

Hemen işe koyulup bir tane caniko aldı. Bu canikonun üzerinde farklı farklı kodlar kullanıyordu. Ayuka Manaya sakince;

• /caniko/:103837:/damage/
  

Sonra canikoyu alıp bir kurbanın üzerinde denedi.
??? telaşla;

• Lütfen yapmayın!
  

Kurbanın ismi Yoyuko'ydu. Kendisi siyah kısa saçlı, kahverengi gözlü sıradan kadındı. Bir sokaktan geçerken kafasına bir darbe vurup bayılttı. Yoyukonun anlamı güneş ışığı.
Ayuka Manaya sakince;

• Caniko, karşındaki kurbanın beyin fonksiyonuna eriş. Eriştikten sonra kendini savunmaya çalış.
  

Caniko hemen kurbanın beyin fonksiyonuna erişir ve Ayuka Manaya'nın dediği gibi yapar. Ayuka Manaya kurbanı boğazından tutup fırlatır, ancak hala caniko pes etmez.Ayuka Manaya bunu görünce hemen kahkaha atar. Canikonu kopyalayıp bir sürü yapar. Uzun deneyden sonra biraz dinlenir.
Ayuka Manaya yeni canikosunu ilk kez deneyecekti. Ayuka Manaya sakince;

• Caniko, sıradaki insan Hana Ninja. Onun beyin fonksiyonuna eriş. Eriştikten sonra kontrol edip Lyoka'ya getir.
  

Caniko hızla gözden kayboldu.
Hana Ninja o vakit okuldaydı. Sınıfı temizliyordu. Ders bitmişti ve Eric, Vaka, Nosa ve diğerleri gidiyordu. Caniko onu bulduktan sonra biraz bekledi. Sonra gizlice Hana Ninjanın hafızasına girdi. Hana yatak odasına gitmek isterken kendini kıpırdatamıyor. Caniko sakince;

• Aptal. Hangi insan senin gibi okulda tek kalır ki?
  

Kendini kıpırtamadan Hana kendini kontrol edemiyordu. Birden bedeni koşturmaya başladı. Okuldan çıktı. Yarım saat sonra kendini Lyoka'da bulur. Lyoka'ya giriş yapar ve caniko artık onu kontrol etmiyordu.Hana yarım saat koşturduğu için artık bitkin düşmüştü. Kendine geldikten sonra karşısındaAyuka Manayayı bulur. Hana telaşla;

• Lütfen beni bırak! Merhamet et...
  

Ayuka Manaya sakince;

• İzin vermeyeceğim. Şimdi hafızanı çalacağım!
  

Ve ona bir darbe vurup bayılttı. Uyandığında kendisini bir anda bir sandalyede buldu. İple bağlanmıştı ve etrafı kapkaranlıktı. Arkasından ses duydu. Arkasına baktığında Ayuka Manaya arkasındaydı. Elini kafasına koydu. Hafızasını almaya başladı.
Ayuka Manaya sakince;

• Hafıza çalınmaya başlıyor...
  

5 saniye sonra;

• Hafızanı 25% çalındı
  

15 saniye daha sonra:

• Hafızanın tamamı çalındı, ancak 4 dosya bulundu.
  

Ayuka Manaya artık hafızasını tamamen çaldı.
Vaka Hananı merak eder ve telefonla onu arar. Biraz bekler ama açmaz.
Vaka bunu düşünmez ve yarın ararım diye düşündü.
Aradan 1 gün geçti ve Herkes okula şimdi geldi. Derse son 10 dakika kalmıştı.
Vaka Hana'nın gelmediğini görünce hemen okulun yatak odasına gider. Öğretmen Vaka'yı görünce sakince;

• Kızların yatak odalarına girmek yasak!
  

Vaka sakince;

• Hana Ninja adlı öğrenci burada mı?
  

Öğretmen gidip odasına bakıp sakince;

• Hayır, odasında değil.
  

Vaka telaşla;

• P-pekala ben gidiyorum.
  

Deyip ve oradan uzaklaştı. Acilen müdürün odasına gitti.

• İçeri gire bilir miyim?
  

Müdür sakince;

• Girin.
  

Vaka sakince;

• Hana Ninja adlı öğrenci yok. Rica edersem kamera kayıtlarına baka bilir miyim?
  

Müdür izin verir ve Vaka içeri girer. İçeride müdürün bilgisiyar masası, dosyalar için raf var. Bir sürü de Okulun yaptığı başarılardan dolayı aldığı diplomatları vardı.
Müdür kameralara bakıyordu. Müdürün ismi Anikoye. Manası kasvet, gölge, opak veya siyahlık demek. Birden Hana'nın kendiliğinden odasından çıkıp dışarıya gittiğini görür. Bunu düşünürken aklına bir şey gelir;

• Caniko...
  

Müdür Anikoye sakince;

• Bir şey mi dedin?
  

Vaka telaşla;

• Yok bir şey.
  

Vaka telaşla sınıfa girdi ve arkadaşlarına olan biteni anlattı. Nosa'dan başka herkes şaşırdı. Nosa sakince;

• Aslında okula gidince Lyoka'dan bir sinyal aldım. Yani bu işte Ayuka Manayanın parmağı var.
  

Ders bitince Nosa, Eric, Ayuka ve Vaka Lyokaya girdiler. Vaka heyecanla;

• Hazır mısınız?
  

Herkes kafasını evet dermişçesine kafasını salladı ve içeri girdiler. İçeride hiç kimse yoktu. Kapkaranlıktı ve herkes bunu beklemiyordu. Nosa sakince;

• Dikkatli olun.
  

Herkes Hana'yı bulmak için odalara herkes teker teker odaları araştırdı. Ancak hiç bir şey bulamadılar. Herkes ne yapalım diye düşünürken birden bir ses duydular. Bu Hana'ydı. Herkes sesin kaynağını araştırırken Vaka sakince;

• Belki bir gizli geçit vardır?
  

Eric sakince;

• O zaman sesin en yakın olduğu kaynak sistemlerin olduğu oda.
  

Herkes hızlıca odaya girer ve her yeri yerle bir eder, ama bir şey bulamaz. Bir şey hariç... Karşılarında büyük bir raf var. Raf Japonya'daki parşömenleri koymak için kullanılan raflardan. Bütün parşömenleri çektiler. Birden raf aralandı ve aşağıya inen merdiven oluştu. Eric heyecenla;

• Aman tanrım, bu resmen bir film gibi.
  

Herkes dikkatini topladı ve aşağı indi. Aşağıda ise... 19. bölüm sonu.
Yeni bir yazar tarafından yazıldı.

Hana hem hafızasını kaybetmiş ve hem de baygın bir şekilde, Ayuka Manaya'nın önündedir. Ayuka Manaya sakince;

• Senin hafızanı aldım.
  

O sırada az evvel yeni gelmiş Nosa, Vaka ve Eric gördüğü manzara karşısında deliye dönerler. Nosa kendini geri çeker ve sakince;

• Senin amacın en başından beri Hana idi. Ve amacına ulaştın.
  

Ayuka Manaya sakince;

• Hafızası elimde, sizin isteklerinize cevap veremeyecek. Kukladan başka bir şey değil.
  

Hana kendine gelir ve duygusuzca;

• Siz kimsiniz?
  

Bağlı olan iki elini sıkar ve o bantları saniyeler içerisinde yok eder. Bunu gören Vaka şaşırarak;

• Hafızası yok diyoruz da güçlü.
  

Hana ayağa kalkar ve güçlerini toplayarak iki eliyle ileriye doğru ilk gördüğü kişi olan Nosa'ya hedefleyerek püskürtmeye başlar. Bunu gören Vaka hızla koşarak Nosa'nın dengesini düşürerek onu kurtarır.
Eric bağırarak;

• Delirdin mi sen Japon?
  

Hana duygusuzca uçarak Eric'e yaklaşır. Onun boğazından sağ eliyle tutarak havaya kaldırır. Arasından Eric yere doğru inecekken, hızla uçan tekme atar Hana. Daha sonra duygusuzca;

• Ben kimim?
  

Ayuka Manaya duygusuzca;

• Sen, benim oyuncağımsın.
  

Eric o uçan tekmenin etkisiyle yere hızla sağ kolun üzerine doğru düşer, haliyle canı yanmaya başlar.
Vaka sakince;

• Sen ve ben, ne dersin? Sağlam bir parti oluruz.
  

Hana duygusuzca;

• Seni tanımıyorum.
  

O sırada Nosa cep telefonu ile annesini arar olan biteni annesine anlatır. Annesi ise önce kızını bir güzel sineye çeker ve arkasından eviden çıkarak oeraya geleceğini söyler.
Vaka sinirlenerek;

• Beni tanıyorsun.
  

Nosa sinirlenerek;

• Bu caniko değil. Manipule edilmiş birisi.
  

Ayuka Manaya sakince;

• Beni nasıl yeneceksiniz? Hana'yı üzerinize atıyorum.
  

O sırada Zinoki mekana gelir ve gördüğü manzara karşısında önce afallar ve sonra;

• Prenseslerin elinden kaçmayı başardınız ama benim elimden kurtulamazsınız.
  

Hana bu sesi duyunca aşağıya doğru hızla iner. Bunu gören, Zinoki arkasını döner ve sol elini saklar. O gelir gelmez, tekrar önüne dönerek sol eliyle hızla kalbine vurur. Hana acı hissetmez gibi davransa bile o sertlikte vucüduna zarar vermiştir.
Zinoki sinirlice;

• Sizi ben ne yapayım?
  

Eric gülümseyerek;

• Zinoki, bize yardımcı ol.
  

Zinoki sakinleşince;

• Bu ülkede annelere ve babalara asla resmi adı ile hitap etme. Yardıma gelince, onu yapacağım.
  

Nosa kendini toparlar ve sakince;

• Senin beynine erişip tüm verileri, Hana'ya atacağım.
  

Ayuka Manaya kahkahalar atarak;

• Kolaysa al.
  

Nosa koşarak sol eliyle sağ cebinde yer alan telefonunu çıkartır ve sağ eliyle ise sol cebine sokarak şarj aletini çıkartır. Sağ eliyle giriş kısmını çıkartır.
Ayuka Manaya gülümseyerek;

• Benim kopya kardeşime yaptıklarınızın aynısını bana yapamazsınız.
  

Aynı zamanda;
Zinoki koşarak;

• Hana gel buraya.
  

Hana sinirlenerek ve koşarak;

• Geldim.
  

Zinoki dururken, Hana koşmaya devam eder. Zinoki sakince;

• Senin kim olduğunu bilmek mi istiyorsun?
  

Hana duygusuzca;

• Artık umurumda değil.
  

Zinoki zıplayarak gelen Hana'ya uçan tekme atar. Arkasından Zinoki hemen o kızın üzerine atlayarak iki elini iki elleriye tutarak;

• Sakin ol.
  

Hana çırpınmaya başlarken, bunu gören Eric sakince;

• Vov.
  

Bunu duyan herkes bakar.
Ayuka Manaya koşar ve elleriyle Zinoki'nin hafızasını tam çalacakken, Vaka tekvando hareketlerinden birisini kullanarak Ayuka Manaya'nın dengesini bozar. Bu sesi duyan Nosa koşarak o çıkardığı şarj aletinin kablosunu yere düşen Ayuka Manaya'nın kafasındaki boş yere takar. Ayuka Manaya sinirlenerek;

• Beni durduramazsınız.
  

Hana sinirlenir ve Zinoki'ye kafa atacakken, bunu gören Eric bağırarak;

• Madam.
  

Zinoki bunu duyar ve hiç bekletmeden kafasını Hana'nın kafasına atarak onu bayıltır.
Arkasından yerden kalkar ve Ayuka Manaya'ya bilenmiş vaziyette gelir.
Zinoki sakince;

• Söyle bakalım, senin amacın ne?
  

Ayuka Manaya sinirlice;

• Söylemeyeceğim.
  

Zinoki sinirlice;

• sudo su -
  
• nosamanaya.sh
  

Nosa'nın telefonu;

• nosamanaya.sh başlatılıyor...
  

5 saniye sonra;

• Ad & Soy Ad: Ayuka Manaya
  
• Yaş: ...
  
• Hafıza Doluluğu: 80%
  
• Kişilik: Hafıza Çalıcı
  

Ayuka Manaya hareket etmeye çalıştıkça Hana'da keza öyle. Zinoki yürüyerekl Ayuka Manaya'nın çekirdek yapısına sert bir darbe atarak onu öldürür. Hafızası çalınan herkesin hafızası kendi yerine gelir. Caniko ise Hana'dan çıkar.
Hana kendine gelince ağlayarak;

• Özür dilerim, kendimi hatırladım artık.
  

Zinoki önce eğilir ve ağlayarak;

• Senin hafızanı silen insanlarla iş birliği yaptığım için özür dilerim.
  

Hana sinirlenerek;

• Seni şimdi hatırladım.
  

Hana sakince yürüyerek ortamı incelemeye başlar.
Geçmiş

Hafızası silinmeden 1 yıl önce, bir mekandalar. Bu mekanda alışveriş merkezinin önündeki arabaların birisinde konuşuyorlar.
Bilim Adamı 1/Zinoki sakince;

• İnsanların davranışlarını inceleyen bir deney yapıyoruz, bu konuda bize destek olabilir misiniz Hana-ne?
  

Hana sakince;

• Size denek olmak istemiyorum ama annemin hatırına deneylerinize para ve gereken kazançlarınızı sağlayabilmeniz açısından destek oluyorum zaten.
  

Zinoki sakince;

• Öyle deme lütfen.
  

Hana sakince;

• O zaman düşüneceğim ama söz vermeyeyim.
  

Aki ise, kendi arabasından onları uzaktan izleyerek;

• Kurban bu Japon. Kendisi eski bir Ninja'nın tek kızı ve zengin birisi.
  

Aynı zamanda Zinoki ve Hana sakince konuşmaya devam ederler.
Zinoki;

• Lütfen, anne ve babanın dediklerine inan. Bizim en büyük kazancımızı yok etmek istemiyoruz.
  

Hana;

• Pekâlâ. Bir şartım olacak. Bu deney sonrası, hayatım aynı kalacak.
  

Zinoki sakince;

• Aki denen elemandan mutlu değilim. Bu piyasayı karıştıracağını düşünüyorum.
  

Aki uzaktan içinden;

• Seni ortadan kaldıracağım Zinoki.
  

Zinoki ve Hana gaza basarak deneyin olduğu yere gelirler. Aki hızlanarak onları takip eder. 20. Bölüm Sonu.

1. bölüm;Günümüz
   

Zinoki sakince;

• Dursana Hana. Bana kızmayacak mısın?
  

Hana sakince;

• Sana kızmam bir şeyleri değiştirmeyecek. O yüzden beyhûde çaba olur.
  

Zinoki gülümser. Nosa sakince;

• Hana, sen kaç yaşındasın?
  

Hana sakince;

• 34 yaşındayım.
  

Eric sakince;

• Geçmişini hatırlıyor musun?
  

Hana gülümser ve arkasından sakince;

• Tüm geçmişimi hatırlıyorum.
  

Hana gülümser ve sakince;

• Pekâlâ. Bu mekanı biraz gezeceğim.
  

Hana mekanı incelemeye başlarken, ona Zinoki de dahil olmak ister. Bu ikili odaları gezerken, bir tanesinde Ayuka Manaya ve Caniko'ların olduğu odaya denk gelir. Zinoki çığlık atarken, Hana ise;

• Bunlar kim?
  

Zinoki sakince;

• Bunlar düşmanlarımız. Bu teneke görümlü makinelere Ayuka Manaya demişler. Bu küçük şeylerin adını bilmiyorum.
  

Bu çığlıkları duyan herkes onların oldukları yere gelirler.
Nosa bu gördüğü odada sinirlenerek;

• Bu kadar çığlık atmaya gerek yoktu.
  

Eric sakince;

• Bu eleman bayağı zeki ve tehlikeli birisiymiş. Bu konuda ne yapacağız?
  

Hana sakince;

• Bu fabrikanın ve deneyle bir bağlantısı var. Bunu anlamak için deneyin olduğu yere gitmek istiyorum.
  

Zinoki gülümser ve sakince;

• Seni oraya götürebilirim.
  

Hana sakince;

• Pekâlâ, gidelim. Çocuklar ne olacak?
  

Nosa sakince;

• Bu mekanı ana üst olarak kullanmak istiyoruz.
  

O sırada Türkiyede.
Ayhan odasında bilgisayarda oyun oynuyor. Ayhan, gece mavi saçlı ve gözlü ortopedi hastalığına sahip erkektir. O da 15 yaşındadır.
Oynadığı oyun ise Banran RC'dir. Bunu gören babası ise sinirlice;

• Okuyup adam olmadın başımıza. Sen ancak bilgisayarda zaman öldür.
  

Ayhan onu duymazdan gelir ve oynamaya devam eder. Babası daha fazla sinirlenerek;

• Senin okumaya niyetin yok.
  

Ayhan yine duymazdan gelir. Bu sefer babasının bir arkadaşı Ayhan'ın odasına girer. O adam sakince;

• Amca, Ayhan özel birisi. Sıradan insanların eğitimleri onda işe yaramaz. Bunu Arahora'daki bir okula gönderelim ne dersin? Orada hem okur hemde adam ederiz.
  

Babası içinden;

• O okul. Ayhan'ın tek arkadaşı olan Nosa o okulda okuyor...
  

Bu arada Ayhan'ın babası, Nosa'yı eskiden Ayhan'ın çocukluk arkadaşı olduğu için oradan biliyor.
Babası dışından;

• Seni o kızın yanına göndereceğim. Böyle olmaz, okumayacaksan o zaman senin bu bilgisayarı kullanmaya hakkın yok. Kalk.
  

Ayhan bu cümle karşısında sinirlenir ve bağırarak;

• Baba. O kızın bir adı var. Nosa.
  

Babası sinirlenerek;

• Seni o ülkeye sokar ve o kızla yan yana okuturum.
  

O adam ise içinden;

• Prensesler ve Ayhan. Kulağa çok iyi fikir gibi geliyor. Ben babasını ikna ettim.
  

O sırada Arahora'da Hana ve Zinoki oradan çıkar. Zinoki'nin arabaına yönelirler ikili. Arabayı Zinoki kullanır ve sakince;

• Gideceğimiz yer biraz uzak.
  

Hana ses çıkarmadan araba oturur. Mekana varırlar. Zinoki kapıyı açar ve arabadan iner. Hana da keza öyle.
Mekana vardıklarında, mekan polisler tarafından kapısı mühürlenmiştir.
Hana düşünür ve içinden;

• Demek beni buraya getirdiniz. Burayı dün gibi hatırlıyorum.
  

Zinoki sakince;

• Buraya giremiyoruz artık.
  

Hana sakince;

• Geri çekil.
  

Hana sakince kendini üç veya beş metre geri çeker. Arkasından iki elinin baş parmaklarını açar ve güç toplar. Arkasından, hiç bekletmeden ellerini sıkarak kapıya yumruklayarak kapıyı açar.
Zinoki sakince;

• Buraya girmek ya.
  

Hana lafını keserek sakince;

• Hafızamı sildirirken yasak değildi de buraya girmek mi yasak olacak?
  

Zinoki utanarak;

• Haklısın.
  

Zinoki o mekanın ışıklarını açmak için kenarlara doğru gider ve ışığı açacağı düğmeyi bulur. Işığı açınca;

• Bu mekan böyle işte.
  

Hana gülümseyerek;

• İçimden bir ses burada ikimizden başkaları var diyor.
  

Ve haklıydı. Mekanın alt katından ses geliyor. Bu sesin kaynağını öğrenmek için aşağıya inerler.
O sırada, Nosa ve arkadaşların olduğu yere gideyim. Nosa sakince;

• Burası bizim olacak ise, bu mekanı temizlemek lazım. İlk olarak robotlardan kurtulmalıyız.
  

Eric gülümseyerek;

• Bu robotları temizlemek kötü bir fikir olacak.
  

Nosa sakince;

• Neden?
  

Vaka sakince;

• Hana bu robot sayesinde hafızasını kazanmış olabilir mi?
  

Nosa gülümseyerek;

• Senden beklenmeyecek kadar iyi bir soru. Cevabını bilmiyorum.
  

Eric sakince;

• O zaman işleri şimdilik oluruna bırakalım. Ve ayrıca artık bu olaydan sonra işler yoluna girmeyebilir.
  

Nosa sakince;

• Haklı olabilirsin.
  

Eric sakince;

• Artık sadece arkadaş değiliz. Aynı zamanda ekip olmamız lazım. Bu ekibe bir isim gerekiyor.
  

Vaka tam ağzını açacakken, Nosa'nın cep telefonu çalar. Arayan kişi Ayhan'dan başkası değil. Nosa'nın cep telefonu hâlâ elindedir. Nosa cep telefonunu açar ve sağ kulağına dayarak;

• Alo.
  

Ayhan sakince;

• Ben Arahora'ya geliyorum. Umarım, seni görebilirim Nosa'm.
  

Nosa utanarak;

• Gel bakalım, seni bekliyorum bu memlekette. Arahora dilini biliyor musun?
  

Ayhan sakince;

• Hayır, bilmiyorum ama öğrenebilirim.
  

Nosa sakinleşince;

• Tamam o zaman, daha işimiz var seninle.
  

Ayhan gülümseyerek;

• Bu aralar benden yardım istiyorsun. Bir sıkıntı var mı?
  

Nosa sakince;

• Evet. Ekip olduk artık arkadaşlarla.
  

Ayhan sakince;

• Hmm... Ad olarak Riyoka'ya ne dersin?
  

Nosa sakince;

• Arkadaşlarıma sormam lazım, istersen kapat çok yazmasın.
  

Ayhan gülümseyerek telefonunu kapatır. Nosa sakince;

• Arkadaşlar, Ayhan, ekibimize ad olarak Riyoka'yı önerdi.
  

Eric şaşırır.

• Sen eskiden nerede yaşadın ki?
  

Nosa sakince;

• Annemin işinden dolayı, eskiden Türkiye'nin Kayseri ilinde yaşıyordum. Ayhan'la ise orada tanıştım.
  

Vaka sakince;

• Bu isim güzel.
  

Eric sakince;

• Ben sevdim ama anlamı ne?
  

Nosa sakince;

• Riyoka veya Liyoka'nın anlamı Savaşçı demek. Riyo ise Savaş demektir. Ayrıca çoğul yapmak içinse Riyokave demen yeterlidir.
  

Eric gülümseyerek;

• Zor bir dil gibi duruyor.
  

Nosa gülümseyerek;

• Hayır.
  

21. Bölüm Sonu

1. bölüm;
   

Hana ve Zinoki o mekanın alt katına inmek için merdivene doğru yönelirler. Merdivene vardıklarında bayağı bir kırılmış ve dökülmüş bir kaç merdiven görürler. Hana içinden;

• Ölmek için çok gencim.
  

Zinoki sakince;

• Buradan inecek miyiz?
  

Alt katta yeşil gözlü ve sarı saçlı bir kız bulunuyor ama adı bilinmiyor o kız orada bir şeyler yapıyor. Fakat kendi sesi artık daha net duyulduğu için Zinoki gerilirken, Hana sakince;

• Bu sesin kaynağına yaklaşamıyoruz engeller yüzünden.
  

Zinoki sakince;

• O zaman başka zaman bizim çocukları bunun üzerine salarız.
  

Hana sakince;

• O zaman işleri karmaşıklaştırmak zorunda kalacağız desene. Çocukları buraya yem etmeyelim.
  

Zinoki gülümseyerek;

• Sen onları bilmiyorsun.
  

Hana sakince;

• Nasıl bilme?
  

Zinoki lafını keserek;

• Senin hafızan yokken, çocuklar seni korudu. Bu yüzden onlara inanmak zorundayım.
  

Hana sinirlenerek;

• Çocukların suçu yok.
  

Alt kattan gelen ses;

• Beni salın.
  

Hana bağırarak;

• Neden salıyoruz seni?
  

Alt kattan gelen ses;

• Seni tanıdım Japon kız. Hafızana kavuşmuşsun. En kısa zamanda seni tanımak istiyorum.
  

Zinoki bağırarak;

• Ne yapacaksın onu?
  

Alt kattan gelen ses;

• Yiyeceğim.
  

Bu kız aslında ironi yapar. Hana gülerek karşılık verirken, Zinoki sinirlenerek;

• Senin yanına gelirsem, ben sana gösteririm bücür.
  

Hana kahkaha atar. Arkasından sakinleşince bağırarak;

• O kız ironi yaptı. Belli ki sıkılmış.
  

Alt kattan gelen ses;

• Sana katılıyorum, Japon kız.
  

Zinoki sinirlenerek;

• Sen hastasın. Bir insan kendini niye bu fabrikaya kapatır ki?
  

Alt kattan gelen ses;

• Bunu o aptal olan Aki'ye sor.
  

Zinoki bağırarak;

• Aki ölmüş veya öldürülmüş.
  

Alt kattan gelen ses;

• Ölmüş mü? O şeytana bir şey olmaz.
  

Zinoki bağırarak;

• Şeytan. Dediğin gibi olsun.
  

Hana bağırarak;

• Beni neden deneye sokmak istediniz?
  

Zinoki tam ağzını açacakken, Alt kattan gelen ses;

• Sana ilaç verip davranış biçimlerini inceleyecektik ama Aki şeytanı deneyi kendine göre değiştirdi.
  

Hana sinirlenerek;

• Bu kadar basit mi? İnsanların davranışlarını incelemek.
  

Alt kattan gelen ses sinirlenerek;

• Sen ölmediğine sevin.
  

Hana bağırarak;

• Sen hastasın. Seninde Aki'den farkın yok.
  

Alt kattan gelen ses;

• Ben hasta değilim. Amacım ve hâyâllerim vardı ama Aki denen domuz buna engel oldu.
  

Hana sakince;

• Bu adam ölmüş madem, sen niye yukarıya çıkmıyorsun?
  

Alt kattan gelen ses korkarak;

• O ölmüş olabilir ama bize bir baş belası bırakmış olabilir. O yüzden ben pek inanmıyorum onun öldüğüne.
  

O sırada Ayhan odasındadır. Ayhan'ın evinde akşam kıyamet kopar.
Ayhan'ın babası sakince;

• Bu çocuğun okuyacağı yok hanım. Arahora'ya postalayalım gitsin. Orada okur okumazsa onu zorla okuturum.
  

Yazar notu: Gerçekte benim babam bu kadar gaddar değildir. Seri için biraz gaddarlık katmak istiyorum. Yoksa ben babamı çok severim.
Ayhan'ın annesi sakince;

• Çocuğumu sana emanet edemem.
  

Ayhan'ın babası sakince;

• Ayhan'ı bana değil, eski bir arkadaşıma emanet edeceğim.
  

Ayhan bir yandan yemeğini yemeye devam eder. Ayhan'ın babası ona;

• Japonlarla aran iyidir. Seni Japonlara emanet etmeyeceğim. Sen İngilizleri sevmezsin. Ona emanet edeceğim.
  

Ayhan tam ağzını açacakken, babası sakince;

• Sen şimdi odana gidiyorsun. Odanda uyuyorsun. 3 gün içinde seni buradan postalıyoruz.
  

Ayhan'ın annesi ağlayarak;

• Yapma hayatım.
  

Ayhan'ın babası sinirlenerek;

• Okuyacak o kadar.
  

Ayhan odasına sinirlenerek gider ve cep telefonunu eline alır ve ağlayarak Zinoki'yi arar. Arkasından kulağına dayıyarak;

• Zinoki abla, beni Arahora'ya atacaklar. Arahora dilini ve ülkesini bilmiyorum. Ben ne yapacağım?
  

Zinoki sakince;

• Ağlama Ayhan. Ben sana sahip çıkacağım. Baban sana kafayı çok mu takıyor?
  

Ayhan ağlamaklı;

• Evet.
  

Zinoki sakince;

• Senin insancıl şekilde gelmen için gerekeni yapacağım.
  

O sırada Ayhan'ın babası, Ayhan'ın olduğu yeri basarak, Ayhan'ın telefonu alır ve sinirlice;

• Bunun okumaya niyeti yok. Bir arkadaşım bunu ülkenize getirecek. Eti senin, kemiği benim.
  

Zinoki sinirlenerek;

• Ayhan'a dediklerini geri alıyorsun bayım. Beni deli etme, buraya ayak bastığın an seni bir güzel severim. Anladın mı?
  

Ayhan'ın Babası sinirlenerek;

• Aman da büyümüşte Arahora'ya gitmişler.
  

Zinoki sinirlenerek;

• Benimle alay edemezsin. Ben Zinoki'yim, Nosa değilim.
  

Ayhan'ın Babası telefonu kapatır yüzüne. Zinoki bu tavıra daha fazla sinirlenerek;

• Senin amacın ne?
  

Hana sakince;

• Anlat bize.
  

Zinoki olan biteni Hana'ya anlatır.
O sırada Lyoka ekibi hâlâ o mekandadır. Nosa sakince;

• Pekâlâ bu grubun adı kondu o zaman lidere ihtiyacımız var.
  

Vaka sakince;

• Ben olabilirim.
  

Nosa sakince;

• Daha iyi bir lider şart. Sen hafızanı çaldırdın. Bu olmaz.
  

Eric sakince;

• Peki ya ben?
  

Nosa sakince;

• Olmaz.
  

Nosa sakince;

• Ben olmalıyım. Çünkü bu Canikoları ben temizliyorum ve ben bu işleri çözerim. Sizlerden isteğim bu ekipte olanları korumak olacak.
  

O sırada Ayuka Manaya'lardan bir tanesi daha uyanır ve o çocukların olduğu odaya gelir.
Ayuka Manaya sinirlice;

• Arkadaşımı neden öldürdünüz?
  

Nosa sinirlenerek;

• Yeter. Arkadaşından bana ne.
  

Ayuka Manaya sinirlice;

• Hafızanı ver.
  

Vaka tekvando hareketleriyle Ayuka Manaya'yı yere sererek;

• Şahmat.
  

Ayuka Manaya sinirlice;

• Sensin o.
  

Eric elini sıkar ve Ayuka Manaya'nın karnına vurur. Ayuka Manaya sinirlice;

• Ölmem ben.
  

Eric gülümseyerek;

• Artık kimsenin hafızasına erişemeyeceksiniz.
  

Nosa sakince;

• İşin bitti.
  

Eric son kez Ayuka Manaya'nın kafasına hızlı bir aparkat yaparak kafasını kopartır.
Eric sakince;

• Vov. Dayanıksızmış.
  

Nosa gülümseyerek;

• Demek, şimdiden ateş ile oynayacağız.
  

22. Bölüm Sonu

[list]Aimi prenses odasında otururken bir telefon çalar ve arayan isimsiz bir kızdır. Bu kızın saç rengi yeşil ve gözü ise siyahtır.
O kız sakince;

• Prensesim size bir şikâyette bulunacağım. Lyoka ekibinin yerini ve amacını buldum.
  

Aimi sakince;

• Anlat.
  

O kız sakince;

• Prensesim, Lyoka'nın yeri eski ayakkabı fabrikasının içi. Orada insanların beyinlerini erişen bir virüs yapıp maceraperest gibi gözükmeleri sağlanıyor.
  

Aimi öfkelenerek;

• Teşekkür ederim.
  

Aimi telefonu kapatır ve ekibini alarak o alana giderler. O alanda kimse gözükmezken, aşağıdaki seslerden birisinin sesi çok tanıdık geliyor.
Aimi sakince silahıyla birlikte yürür. O aşağıya iner. Orada Nosa ve Vaka oturup orada gelecek planlarını yaparlarken görülür ve Aimi sinirlenerek;

• Oyun bitti çocuklar.
  

Zinoki ise bu haberi duyar bir şekilde o da onların olduğu yere geçer ve kendini siper ederek;

• Çocuklar suç.
  

Aimi silahıyla ilk kurşunu Zinoki'nin sağ bacağına sıkarak;

• Oyun oynamayın.
  

Arkasından bağırarak;

• Yat.
  

Bunu duyan diğer polisler o mekandaki herkesi tutuklayarak hapse atar. O sırada, Türkiye'de yaşayan Ayhan ve ailesi bu olaydan muaf tutulmakta.
Gazete-mi Polis Evi Saat 16:00
Aimi, Zinoki, Nosa ve Vaka aynı odadalar. 2 tanede polis var.
Nosa sinirlenerek;

• Neden bizi tutuyorsunuz?
  

Aimi sinirlenerek;

• Benim mekana girdiğiniz ve ortalığı karıştırdığınızı nasıl çabuk unutursunuz? Zinoki sana gelince senden bile bunları beklemezdim.
  

Vaka sakince;

• Ayuka Manaya'ları yok etmemize izin ver.
  

Bunu duyan polis, Vaka'ya tokat atar. Zinoki onu görür ve öfkeyle;

• O çocukları sal. Derdiniz benim.
  

Aimi sinirlice;

• Zamanımızı çalma, sorulara cevap ver.
  

O sırada Hana Japonyaya gitmiş ve olaydan bi'haberdir ama Japonya polisleri Hana'yı yakalar ve onu da sorgulamaya başlar.
Hana sakince;

• Nedir polis bey?
  

Polis sakince;

• Siz Lyoka'ya yardım ettiniz.
  

Hana gülümseyerek;

• Benim suçum yok, tüm suç Arahora'daki deneyde.
  

Polis sakince;

• Anlat şu deneyi.
  

Hana sakince;

• Deney, insanların dayanışmalarını inceleme üzere idi ama ölü bir adam olan Aki tarafından suistimal edildi. Sonra kendisi, benim hafızamı sildi ama ben o ülkenin çocukları tarafından kurtarıldım.
  

Polis telefonu ile Arahora prensesi olan Aimi'yi arar. Aimi telefonu açar ve sakince;

• Alo, derdin nedir Japon polisi Benjiro Senki.
  

Benjiro sakince;

• Japon Hana Ninja tarafından itiraflar geldi. O kız, o çocuklardan şikâyetçi değil.
  

Aimi öfkelenerek;

• O kızı bize ver.
  

Benjiro sinirlenerek;

• Size verilecek bir kız yok.
  

Aimi sinirlenerek;

• Tamam o zaman.
  

Aimi telefonunu kapatır ve polisin elindeki silahı alır oradaki herkesi öldürür.
Benjiro sakince;
[list][*]Hana gidebilirsin.

23. Bölüm Sonu

Bu seri bitti.